Kişinin potansiyeline, somut iş tecrübelerine dayanan, kişiyi diğer kişilerden ayıran, ölçülebilen ve gözlemlenebilen, somut bilgi- beceri- tutum ve davranışların bütününe "yetkinlik" denir.
Ya da kişinin içerideki öz potansiyelini ve yatkınlıklarını, doğru eğitim ve çaba ile davranışa dönüştürme becerisine "yetkinlik" denir.
Şimdiye dek eski işim gereği üniversitelerde çok fazla öğrenci ile çalışma fırsatı yakaladım. Gözlemlerime göre adaylarda yetkinlik kavramı tam olarak bilinmiyor. Zaten üniversite eğitimlerinde de maalesef bu bilgiler öğretilmiyor. Öğrencilere ilkokuldan itibaren yarışmayı öğretiyoruz. Kendine odaklanmaya değil, meslek sahibi olmaya programlıyoruz. Bu yüzden de maalesef ebeveynlerinin kaygısı ile meslek seçen, seçtiği işte mutlu olamayan bir insan kitlesi ile karşı karşıya kalıyoruz.
Oysa amacımız onlara "değer yaratmayı" öğretmek olmalı. Zaten insan kendi potansiyelinin, yatkınlıklarının farkında olursa, o yatkınlıklarını, sistemli çalışma ve doğru eğitim ile yetkinliğe dönüştürebilecek ve değer yaratacaktır.
İnsan en çok zorlandığı anlarda öğrenebiliyor. Bu yüzden konfor alanımızdan çıkmak burada büyük önem taşıyor. Kısa vadeli ödüller, uzun vadede bedeller ödetebiliyor.
İşte tüm bunların farkına varabilirsek; tutkumuzu, merakımızı, hayallerimizi bize ve potansiyellerimize katkı olacak şekillerde programlayabilirsek, işte o zaman;
Yılmazlık
Duygusal Dayanıklılık
Sorumluluk
Panoramik düşünme yetisi
Esneklik
Adaptasyon
Pozitif duruş
İletişim
gibi günümüzde şirketlerin en çok aradığı yetkinliklere de sahip olabiliriz.
Merakınızı tutku ve katkı ile besleyebilmeniz dileği ile...
Sevgiyle...
Özlem Şen