Güncelleme tarihi: 17 Haz 2020

Millet gider Mersin’e ben giderim tersine…
Ben bir Akdeniz Kasabasında doğdum. Bizim sınıf arkadaşlarımızla gezi yapma anlayışımız küçük bir tekne kiralayıp denize açılmaktı. Düşünsenize ufacık kayıktan bozma bir tekne de 10 bazen 15 çocuk ve Akdeniz’in sularında bana sonsuzluk gibi gelen denize açılmak. Kaygı yok, korku yok, alabora olur muyuz endişesi yok. Öğrenilmiş ve öğretilmiş her türlü korkudan uzağız.
Neden? Çünkü güneşe, denize, toprağa çok fazla maruz kalmışız. Şu andaki modern dünyanın medite olmak veya bir takım spirütüel ya da psikolojik tatil deneyimi yaşamak için dünyanın parasını ödediği ve cennet olarak tanımladığı süreçler; bizim için nefes almak gibi bir şey ancak biz henüz farkında değiliz:)
Yani demem o ki; kafa doğuştan Akdeniz Kafası. Rahat, geniş, yargısız, affedici, kaygısız, hırssız.
Oysa insanlar ne yapıyor; kurumsal hayatın düzen noktalarını, yetiştirildikleri ailelerin düzen noktalarını, büyüdükleri coğrafyanın düzen noktalarını alıyorlar, bunu yaşadıkları hayatla harmanlıyorlar, sonra köşeye sıkışmış hissedip Ege ya da Akdeniz’e kaçıyorlar.
Peki ya kafandaki o zilyon tane düzen noktasını ne yapacağız?
Şayet kafandan kaçmak için bunu yaptıysan, hu hu sürpriz! Kafan başında ve senle geliyor.
Amacım doğuştan Akdeniz li ya da Ege li olun demek değil, amacım; biraz daha rahat bir kafa yapısına sahip değilsen ya da bu kafa yapısı için gönüllü değilsen, kendine sürekli direnç ve düzen noktaları, kalıpları yaratıyorsan, yerin yedi kat altına da gitsen, o enerjini düşüren bakış açıların da seninle gelecek, farkındalığını sana dostça sesli söylemek. Yoksa yaşamak için gittiğin o sahil kasabalarında sadece hedonik tat yaşarsın, ödemanyadan uzaktasındır.
Bu yüzden bakış açısı her şeydir. Kimi toprağa baktığı zaman içi coşar yaratım gücünü görür, kimi ekilecek bir arazi görür, kimi topraktaki börtü böceği görür. Doğru yok yanlış yok, yargı yok.
Neye nasıl baktığınız önemli.
Kafanızın içindeki toksik düşünceleri atamadığınız sürece, siz nereye giderseniz, kafanız da orada olacak, haberiniz olsun…
Sevgiyle…